Endüstriyel bir yatırımda veya ticari bir projede, takvimdeki her günün finansal bir karşılığı vardır. Projenin erken bitmesi, erken faaliyete geçmek, erken satış yapmak veya erken kiralamak anlamına gelir. Geleneksel inşaat yöntemlerinde haftalar, hatta aylar süren gecikmeler normal kabul edilirken, modern çelik yapı sistemleri bu denklemi tamamen değiştiriyor. Peki, bir çelik konstrüksiyon projesi, betonarmeye kıyasla nasıl %30-50 daha hızlı tamamlanabilir? Cevap, sürecin kendisinde saklı.
Proje yönetimindeki en büyük devrim, süreçleri ardışık yerine paralel yürütebilmektir. Betonarme bir şantiyede, temel biter, kolonlar için kalıp beklenir, beton dökülür, kürlenmesi için haftalarca beklenir ve bu döngü her kat için tekrar eder. Oysa çelik yapı projelerinde, sahada temel inşaatı devam ederken, projenizin tüm taşıyıcı elemanları (kolonlar, kirişler, çerçeveler) fabrikamızda, ideal koşullarda, milimetrik hassasiyetle eş zamanlı olarak üretilir. Bu paralel ilerleme, proje takviminden haftaları siler atar.
İnşaat projelerinin en büyük düşmanlarından biri hava koşullarıdır. Beton dökümü, donma riski, aşırı sıcak veya yağış gibi faktörlerden doğrudan etkilenir ve özellikle kış aylarında projelerin durma noktasına gelmesine neden olabilir. Çelik montajı ise büyük ölçüde "kuru" bir süreçtir. Önceden üretilmiş parçalar sahada birleştirildiği için, olumsuz hava koşullarından çok daha az etkilenir. Bu, projenizin yılın 12 ayı boyunca neredeyse kesintisiz ilerlemesi anlamına gelir.
Betonarme, sahada yoğun emek ve zaman gerektiren kalıp ve demir bağlama işçiliğine dayanır. Çelik yapılar ise, fabrikada üretilen parçaların sahada yüksek dayanımlı cıvata ve bulon gibi mekanik bağlantılarla birleştirilmesi esasına dayanır. Bu yöntem, hem çok daha hızlıdır hem de insan hatasına daha az yer bırakarak daha yüksek bir montaj kalitesi sunar. Daha az işçiyle, daha kısa sürede, daha verimli bir çalışma sağlanır.
Tüm bu faktörler birleştiğinde, çelik yapı projeleri çok daha öngörülebilir ve kesin bir zaman planlaması sunar. Fabrikasyon sürecinin kontrol altında olması, şantiyede yaşanabilecek beklenmedik gecikme risklerini (kalıp hatası, beton dayanım sorunları vb.) minimize eder. Bu, yatırımcıya sadece hız değil, aynı zamanda projesinin takvimine uyacağına dair bir güvence de verir. Zamanın en değerli varlık olduğu projelerde, çelik konstrüksiyonun sunduğu bu hız ve kesinlik, en büyük rekabet avantajınızdır.